Iğdır'da okul müdürünün uğradığı silahlı saldırısı sonrası meslektaşları basın açıklaması yaptı.
Iğdır'da silahlı saldırıya uğrayan ve başından hafif yaralanan Suveren Okul Müdürü Celal Çarklı için, Zübeyde Hanım Bulvarında bulunan İnsanlık Anıtı önünde tepki gösterilerek basın açıklaması yapıldı.
Eğitim-Bir-Sen ve öğretmenler adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-Bir-Sen Başkanı Erkan Çiğdem, eğitimcileri hedef alan saldırıları kınadıklarını belirtti. Çiğdem, “milletin çocuklarını eğitmekten başka amacı olmayan Eğitim çalışanlarımıza yönelik saldırıları bir kez daha kamuoyuna taşımak için bu gün buradayız. Suveren ilk ve ortaokul müdürü arkadaşımız Celal Çarklı maalesef cehaletin kurbanı seçilmiş, öğrencisini eğitmek ve topluma kazandırmaktan başka hiçbir amacı olmayan okul müdürümüz görevi başında iken Okul, öğrenci ve velilerimiz ile alakası olmayan gözü dönmüş sivil bir cani tarafından müdür odasında saldırıya uğrayan Celal Çarklı müdürümüz bir anlık refleksi ve Müdür yardımcısı Süleyman Sazak'ın soğuk kanlılığı neticesinde kurşunun hedefi olmaktan kurtulmuştur. Ne sebeple yapıldığını bilmediğimiz, ancak sebebi her ne olursa olsun okulda böyle bir saldırının gerçekleşmesi biz eğitim camiasını derinden üzmüştür. Görevi başındaki her meslektaşımızın ne kadar savunmasız olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Saldırı sırasında öğrencilerin ve öğretmenlerin derste olması aslında büyük bir facianın da önüne geçmiştir. Tehdit ile başlayıp darp etme, yaralamaya hatta ölüme kadar giden şiddet davranışları öğretmenlerimizin sağlıklı bir ruh hali içinde derse girme ve öğrencileri ile buluşmalarının önündeki en büyük engel olarak ortaya çıkmaktadır” dedi.
İŞTE BASIN METNİNİN TAMAMI :
19.02.2019 tarihli basın açıklaması Milletin çocuklarını eğitmekten başka amacı olmayan Eğitim çalışanlarımıza yönelik saldırıları bir kez daha kamuoyuna taşımak için bu gün buradayız. Suveren ilk ve ortaokul müdürü arkadaşımız Celal ÇARKLI maalesef cehaletin kurbanı seçilmiş, Öğrencisini eğitmek ve topluma kazandırmaktan başka hiçbir amacı olmayan okul müdürümüz görevi başında iken Okulla, öğrencilerle ve velilerimiz ile alakası olmayan gözü dönmüş sivil bir cani tarafından müdür odasında saldırıya uğrayan Celal ÇARKLI müdürümüz bir anlık refleksi ve Müdür yardımcısı Süleyman SAZAK’ın soğuk kanlılığı neticesinde kurşunun hedefi olmaktan kurtulmuştur. Bugün ne sebeple yapıldığını bilmediğimiz, ancak sebebi her ne olursa olsun okulda böyle bir saldırının gerçekleşmesi biz eğitim camiasını derinden üzmüş ve görevi başındaki her meslektaşımızın ne kadar savunmasız olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Saldırı sırasında öğrencilerin ve öğretmenlerin derste olması aslında büyük bir facianın da önüne geçmiş. Toplumda giderek artan ya da arttırılan şiddet olayları insan davranışlarını da etkilemiş ve yaşanılan sorunların çözümünde sıklıkla şiddete başvurulmaya başlanmıştır. Devletin vatandaşla buluştuğu en uç noktası olan eğitimcilerimiz de şiddet davranışları ile karşı karşıya kalmakta ve görevlerini yerine getirirken sürekli yaşadıkları şikayet edilme tedirginliğinin yanı sıra şiddete maruz kalma kaygısı yaşamaktadırlar. Tehdit ile başlayıp darp etme, yaralamaya hatta ölüme kadar giden şiddet davranışları öğretmenlerimizin sağlıklı bir ruh hali içinde derse girme ve öğrencileri ile buluşmalarının önündeki en büyük engel olarak ortaya çıkmaktadır. Öğretmene saldıranlar bilmeliler ki onlar sadece öğretmeni yaralamakla kalmıyor; aynı zamanda geleceklerini de yok ediyorlar. Bir eğitimciye saldırmak demek aynı zamanda bilime ve ülkenin geleceğine saldırmak demektir. Öğretmene uygulanan şiddetin temelinde öğretmene olan saygı ve sevginin azalmasının payı elbette çok büyüktür. Bu konuda yetkililere, velilere ve eğitim kurumlarına çok iş düşüyor. Herkes şunu bilmelidir ki öğretmen asla sahipsiz değildir. Bütün gücümüzle arkadaşlarımızın yanında olacak ve arkadaşlarımızın uğradığı şiddetin takipçisi olacağız. Öğretmene yönelik en basitinden en ağırına kadar hiçbir şiddet türü yaşanan sorunların çözümü olmamıştır ve olmayacaktır. Öğretmenlik Meslek Kanununun olmazsa olmazı Eğitimciye Yönelik Şiddet Faaliyetlerinin Ağır Yaptırımları Olmalıdır. Somut adımlar bekliyoruz", Eğitimciler Birliği Sendikası olarak Milli Eğitim Bakanlığına Sunduğumuz Öğretmenlik Meslek Kanunu içerisinde yer alan ‘’Eğitim-Öğretim hizmetinin sunumu sırasında, eğitimcilere karşı işlenen suçlar kapsamında gerekli cezai yaptırımların hayata geçirilmesini bekliyoruz. “Öğretmene yönelik şiddeti bireysel olaylar gibi göremeyiz. Çünkü öğretmenler yıllardır öğrenci, veli ve sivil vatandaşlarınşiddetine maruz kalmaktadır. Bunun nedeni de öğretmenin etkisizleştirilmesi, değersizleştirilmesi, korunup, kollanmamasıdır. Öğretmenlerin çok maaş alıp, az çalışıyor algısı, öğretmenlerin özlük haklarının yeterince gözetilmemesi, öğretmeni savunmasız hale getirmektedir.Eğitimciye şiddet konusunda bütün eğitim çalışanlarının tek vücut olarak dimdik ayakta olduğunu tüm ülkemiz kamuoyuna ilan ediyoruz. Öğretmene uygulanan şiddet olayları gerçekleştiğinde, yetki sahibi olanların, sadece kınamakla yetinmesini bir zafiyet olarak gördüğümüzü ve kendilerinden daha somut adımlar atmalarını, Öğretmenlik Meslek Kanununun ivedi olarak meclise sunmalarını da beklediğimizin bilinmesini istiyoruz.
Buradan bütün sorumlulara sesleniyoruz: Şiddetin her türlüsüne, nereden ve kimden gelirse gelsin karşıyız. Maalesef bu gün öğretmenlerimiz saldırılara karşı savunmasızdır. Eğitim Öğretim Kurumlarında alınması gereken güvenlik tedbirleri yeterince alınamıyor, sorumluluk öğretmenlere bırakılıyor. Bu gün okulumuzda halen özel güvenlik tedbirlerinin alınamaması, Güvenlik Personelinin olmaması, Milli Eğitim Bakanlığının okullarda şiddete yönelik gerekli tedbirleri almaması öğretmenlere saldırıyı her geçen gün artırmaktadır. Yetkilileri eğitimcilere sahip çıkmaya çağırıyoruz. Eğitim camiasına yönelik şiddetin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Sorun sadece emniyet tedbirleri yönünden ele alınmamalı şiddetin nedenlerini ortadan kaldıracak uygulamalara da ağırlık verilmelidir. Bu önlemlerin önemli bir kısmı da eğitim yoluyla alınacaktır. Bu manada müfredat yeniden ele alınmalı, eğitime ağırlık verilmeli, öğretmene saygı yeniden tesis edilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olmalıdır. yargıya intikal etmiş davalarda kendi personelinin haklarını sonuna kadar takip etmeli ve savunmalıdır. Bakanlık nerede duracağı belli olmayan bu şiddet olaylarının bir an önce son bulması için gereğini yapmalıdır. “Öğretmene atılan her tokat toplumun kalbine bir ok gibi saplanır! Öğretmenlere yönelik saldırıları protesto ediyoruz, lanetliyoruz. Başta terör kurbanı Aybike öğretmenimiz, Necmettin öğretmenimiz ve Ayhan müdürümüz olmak üzere görevi başında rahmetli olan öğretmenlerimize rahmet, Celal ÇARKLI müdürümüze de geçmiş olsun diyoruz. Buradan yetkililere sesleniyoruz; Eğitim çalışanını sahiplenin. Öğretmenlere, okul yöneticilerine, eğitim çalışanlarına uygulanan şiddeti durdurun. Onların can güvenliğini sağlayın. Öğretmene, kaybettiği itibarı kazandırın.” Değerli Basın Mensupları, Saygıdeğer Arkadaşlarım, Kimsenin yaptığı cezasız kalmamalı. Basınımız eğitimcilerin uğradığı şiddet kadar, saldırganların alacakları cezalara da yer vermelidir. Saldırganların hak ettiği cezayı almaları için var gücümüzle çalışacağız. Arkadaşımız, meslektaşımız Celal ÇARKLI’nınşahsında saldırıya uğraya tüm eğitimcilere geçmiş olsun diyor, şiddete uğrayarak hayatını kaybeden meslektaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor basın açıklamamıza katılarak mesleğine, meslektaşına sahip çıkan siz değerli katılımcılara yürekten teşekkür ediyoruz."
19.02.2019 tarihli basın açıklaması Milletin çocuklarını eğitmekten başka amacı olmayan Eğitim çalışanlarımıza yönelik saldırıları bir kez daha kamuoyuna taşımak için bu gün buradayız. Suveren ilk ve ortaokul müdürü arkadaşımız Celal ÇARKLI maalesef cehaletin kurbanı seçilmiş, Öğrencisini eğitmek ve topluma kazandırmaktan başka hiçbir amacı olmayan okul müdürümüz görevi başında iken Okulla, öğrencilerle ve velilerimiz ile alakası olmayan gözü dönmüş sivil bir cani tarafından müdür odasında saldırıya uğrayan Celal ÇARKLI müdürümüz bir anlık refleksi ve Müdür yardımcısı Süleyman SAZAK’ın soğuk kanlılığı neticesinde kurşunun hedefi olmaktan kurtulmuştur. Bugün ne sebeple yapıldığını bilmediğimiz, ancak sebebi her ne olursa olsun okulda böyle bir saldırının gerçekleşmesi biz eğitim camiasını derinden üzmüş ve görevi başındaki her meslektaşımızın ne kadar savunmasız olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Saldırı sırasında öğrencilerin ve öğretmenlerin derste olması aslında büyük bir facianın da önüne geçmiş. Toplumda giderek artan ya da arttırılan şiddet olayları insan davranışlarını da etkilemiş ve yaşanılan sorunların çözümünde sıklıkla şiddete başvurulmaya başlanmıştır. Devletin vatandaşla buluştuğu en uç noktası olan eğitimcilerimiz de şiddet davranışları ile karşı karşıya kalmakta ve görevlerini yerine getirirken sürekli yaşadıkları şikayet edilme tedirginliğinin yanı sıra şiddete maruz kalma kaygısı yaşamaktadırlar. Tehdit ile başlayıp darp etme, yaralamaya hatta ölüme kadar giden şiddet davranışları öğretmenlerimizin sağlıklı bir ruh hali içinde derse girme ve öğrencileri ile buluşmalarının önündeki en büyük engel olarak ortaya çıkmaktadır. Öğretmene saldıranlar bilmeliler ki onlar sadece öğretmeni yaralamakla kalmıyor; aynı zamanda geleceklerini de yok ediyorlar. Bir eğitimciye saldırmak demek aynı zamanda bilime ve ülkenin geleceğine saldırmak demektir. Öğretmene uygulanan şiddetin temelinde öğretmene olan saygı ve sevginin azalmasının payı elbette çok büyüktür. Bu konuda yetkililere, velilere ve eğitim kurumlarına çok iş düşüyor. Herkes şunu bilmelidir ki öğretmen asla sahipsiz değildir. Bütün gücümüzle arkadaşlarımızın yanında olacak ve arkadaşlarımızın uğradığı şiddetin takipçisi olacağız. Öğretmene yönelik en basitinden en ağırına kadar hiçbir şiddet türü yaşanan sorunların çözümü olmamıştır ve olmayacaktır. Öğretmenlik Meslek Kanununun olmazsa olmazı Eğitimciye Yönelik Şiddet Faaliyetlerinin Ağır Yaptırımları Olmalıdır. Somut adımlar bekliyoruz", Eğitimciler Birliği Sendikası olarak Milli Eğitim Bakanlığına Sunduğumuz Öğretmenlik Meslek Kanunu içerisinde yer alan ‘’Eğitim-Öğretim hizmetinin sunumu sırasında, eğitimcilere karşı işlenen suçlar kapsamında gerekli cezai yaptırımların hayata geçirilmesini bekliyoruz. “Öğretmene yönelik şiddeti bireysel olaylar gibi göremeyiz. Çünkü öğretmenler yıllardır öğrenci, veli ve sivil vatandaşlarınşiddetine maruz kalmaktadır. Bunun nedeni de öğretmenin etkisizleştirilmesi, değersizleştirilmesi, korunup, kollanmamasıdır. Öğretmenlerin çok maaş alıp, az çalışıyor algısı, öğretmenlerin özlük haklarının yeterince gözetilmemesi, öğretmeni savunmasız hale getirmektedir.Eğitimciye şiddet konusunda bütün eğitim çalışanlarının tek vücut olarak dimdik ayakta olduğunu tüm ülkemiz kamuoyuna ilan ediyoruz. Öğretmene uygulanan şiddet olayları gerçekleştiğinde, yetki sahibi olanların, sadece kınamakla yetinmesini bir zafiyet olarak gördüğümüzü ve kendilerinden daha somut adımlar atmalarını, Öğretmenlik Meslek Kanununun ivedi olarak meclise sunmalarını da beklediğimizin bilinmesini istiyoruz.
Buradan bütün sorumlulara sesleniyoruz: Şiddetin her türlüsüne, nereden ve kimden gelirse gelsin karşıyız. Maalesef bu gün öğretmenlerimiz saldırılara karşı savunmasızdır. Eğitim Öğretim Kurumlarında alınması gereken güvenlik tedbirleri yeterince alınamıyor, sorumluluk öğretmenlere bırakılıyor. Bu gün okulumuzda halen özel güvenlik tedbirlerinin alınamaması, Güvenlik Personelinin olmaması, Milli Eğitim Bakanlığının okullarda şiddete yönelik gerekli tedbirleri almaması öğretmenlere saldırıyı her geçen gün artırmaktadır. Yetkilileri eğitimcilere sahip çıkmaya çağırıyoruz. Eğitim camiasına yönelik şiddetin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Sorun sadece emniyet tedbirleri yönünden ele alınmamalı şiddetin nedenlerini ortadan kaldıracak uygulamalara da ağırlık verilmelidir. Bu önlemlerin önemli bir kısmı da eğitim yoluyla alınacaktır. Bu manada müfredat yeniden ele alınmalı, eğitime ağırlık verilmeli, öğretmene saygı yeniden tesis edilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olmalıdır. yargıya intikal etmiş davalarda kendi personelinin haklarını sonuna kadar takip etmeli ve savunmalıdır. Bakanlık nerede duracağı belli olmayan bu şiddet olaylarının bir an önce son bulması için gereğini yapmalıdır. “Öğretmene atılan her tokat toplumun kalbine bir ok gibi saplanır! Öğretmenlere yönelik saldırıları protesto ediyoruz, lanetliyoruz. Başta terör kurbanı Aybike öğretmenimiz, Necmettin öğretmenimiz ve Ayhan müdürümüz olmak üzere görevi başında rahmetli olan öğretmenlerimize rahmet, Celal ÇARKLI müdürümüze de geçmiş olsun diyoruz. Buradan yetkililere sesleniyoruz; Eğitim çalışanını sahiplenin. Öğretmenlere, okul yöneticilerine, eğitim çalışanlarına uygulanan şiddeti durdurun. Onların can güvenliğini sağlayın. Öğretmene, kaybettiği itibarı kazandırın.” Değerli Basın Mensupları, Saygıdeğer Arkadaşlarım, Kimsenin yaptığı cezasız kalmamalı. Basınımız eğitimcilerin uğradığı şiddet kadar, saldırganların alacakları cezalara da yer vermelidir. Saldırganların hak ettiği cezayı almaları için var gücümüzle çalışacağız. Arkadaşımız, meslektaşımız Celal ÇARKLI’nınşahsında saldırıya uğraya tüm eğitimcilere geçmiş olsun diyor, şiddete uğrayarak hayatını kaybeden meslektaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor basın açıklamamıza katılarak mesleğine, meslektaşına sahip çıkan siz değerli katılımcılara yürekten teşekkür ediyoruz."