Gökhan Yavaşer Görev Yaptığı Her İlde Kaosla Gündemde: "Önümüzü Kapatmasınlar"
Geçmişte Iğdır’da sporculara yönelik politikaları nedeniyle eleştirilen Gökhan Yavaşer, kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü olarak benzer iddialarla yeniden gündeme geldi. Sporcuların ve ailelerinin şikayetleri, Yavaşer'in görev yaptığı illerde sistematik bir sorun haline geldi. Temel desteklerden mahrum bırakılan sporcular, engellemelere rağmen başarı kazanmaya devam ediyor. "Hizmet Değil, Kaos Getirdi"
Kocaeli'de görevine başlamasıyla birlikte Yavaşer’in ilk icraatlarından biri, devletin desteklediği Kocaeli Gençlik Hizmetleri Spor Kulübü ile KYK Spor Kulübü’nü kapatmak oldu. Kapalı tesisler ve kamu maaşlı antrenörler, özel kulüplere tahsis edilerek eleştiri konusu oldu. İlçe Spor Müdürü Engin Yaşar’ın da dâhil olduğu bu süreçte, özel kulüplere yönelik ayrıcalık iddiaları yerel basında sıkça gündeme geldi. Vatandaşlar, devlet imkanlarının özel çıkarlar için kullanılmasına tepki gösterirken, halk saatlerinde bile sahaların ticari faaliyetler için kullanıldığını öne sürdü. Sporcular ve aileleri, bu durumun gençlerin sporla buluşmasını zorlaştırdığını belirtti. Sporcunun Başarısına Cezayla Karşılık Verildi
Milli sporcu Aykut Eren Dinç, Kocaeli'deki imkansızlıklara rağmen Avrupa’da 5 yarışmada 3 altın, 1 gümüş ve 1 bronz madalya kazandı. Ancak bu başarı, tebrik edilmek yerine cezalandırıldı. Dinç, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi’nden (TOHM) gerekçesiz bir şekilde çıkarıldı. Dinç'in ailesi, "Bu çocuklar bu ülkenin geleceği. Biz kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, ama önümüzü kapatmasınlar," diyerek yaşananlara tepki gösterdi. "Kendi Çocuklarına Ayrıcalık Tanıyorlar"
İddialara göre, İlçe Spor Müdürü Engin Yaşar, kendi çocuklarının bulunduğu özel kulüplere öncelik tanıyor. Sporcuların antrenman saatleri, bu kulüplerin faaliyetlerine göre düzenlenirken, diğer sporcular destekten mahrum bırakılıyor. Mevzuata aykırı bir şekilde %80 görme engelli bir antrenörün atanması ve bu kişinin sporculara hiçbir destek sağlamaması da tepkilere neden oldu. Aykut Eren Dinç’in ailesi, Gökhan Yavaşer, Engin Yaşar ve TOHM Müdürü Oğuzhan Özdemir hakkında "kamu görevini kötüye kullanma" suçlamasıyla dava açtı. Spor Camiasından Çifte Standart Tepkisi
Sporcular ve aileleri, Yavaşer’in görev yaptığı her ilde benzer sorunlarla karşılaştıklarını, destek yerine sistematik bir ayrımcılık uygulandığını ifade ediyor. Genç sporcular, tüm zorluklara rağmen başarı elde ederek ay-yıldızlı bayrağı göndere çekse de, başarıları il müdürlüğü veya federasyon tarafından görmezden geliniyor. Birçok sporcu ve ailesi, "Sporda yöneticilik yapan kişiler, kendi çocuklarının ya da yakınlarının olduğu branşları yönetmemeli," diyerek daha adil bir sistem talep ediyor. "Destek Bekliyoruz"
Aykut Eren Dinç ve benzeri sporcuların başarıları, Türkiye’nin spor alanındaki potansiyelini ortaya koyuyor. Ancak, idari engeller ve çifte standartlar bu başarıların sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Sporcular ve aileleri, devlet büyüklerinden destek bekliyor ve TOHM haklarının iadesiyle olimpiyatlara hazırlık sürecinin yeniden başlamasını talep ediyor. Bu olaylar, Türkiye'de spor yönetimindeki sorunların çözülmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Gençlerin hak ettiği desteği alması için gereken adımların bir an önce atılması, başarıların devamı için kritik önem taşıyor. NİHAT ARAS
Geçmişte Iğdır’da sporculara yönelik politikaları nedeniyle eleştirilen Gökhan Yavaşer, kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü olarak benzer iddialarla yeniden gündeme geldi. Sporcuların ve ailelerinin şikayetleri, Yavaşer'in görev yaptığı illerde sistematik bir sorun haline geldi. Temel desteklerden mahrum bırakılan sporcular, engellemelere rağmen başarı kazanmaya devam ediyor. "Hizmet Değil, Kaos Getirdi"
Kocaeli'de görevine başlamasıyla birlikte Yavaşer’in ilk icraatlarından biri, devletin desteklediği Kocaeli Gençlik Hizmetleri Spor Kulübü ile KYK Spor Kulübü’nü kapatmak oldu. Kapalı tesisler ve kamu maaşlı antrenörler, özel kulüplere tahsis edilerek eleştiri konusu oldu. İlçe Spor Müdürü Engin Yaşar’ın da dâhil olduğu bu süreçte, özel kulüplere yönelik ayrıcalık iddiaları yerel basında sıkça gündeme geldi. Vatandaşlar, devlet imkanlarının özel çıkarlar için kullanılmasına tepki gösterirken, halk saatlerinde bile sahaların ticari faaliyetler için kullanıldığını öne sürdü. Sporcular ve aileleri, bu durumun gençlerin sporla buluşmasını zorlaştırdığını belirtti. Sporcunun Başarısına Cezayla Karşılık Verildi
Milli sporcu Aykut Eren Dinç, Kocaeli'deki imkansızlıklara rağmen Avrupa’da 5 yarışmada 3 altın, 1 gümüş ve 1 bronz madalya kazandı. Ancak bu başarı, tebrik edilmek yerine cezalandırıldı. Dinç, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi’nden (TOHM) gerekçesiz bir şekilde çıkarıldı. Dinç'in ailesi, "Bu çocuklar bu ülkenin geleceği. Biz kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, ama önümüzü kapatmasınlar," diyerek yaşananlara tepki gösterdi. "Kendi Çocuklarına Ayrıcalık Tanıyorlar"
İddialara göre, İlçe Spor Müdürü Engin Yaşar, kendi çocuklarının bulunduğu özel kulüplere öncelik tanıyor. Sporcuların antrenman saatleri, bu kulüplerin faaliyetlerine göre düzenlenirken, diğer sporcular destekten mahrum bırakılıyor. Mevzuata aykırı bir şekilde %80 görme engelli bir antrenörün atanması ve bu kişinin sporculara hiçbir destek sağlamaması da tepkilere neden oldu. Aykut Eren Dinç’in ailesi, Gökhan Yavaşer, Engin Yaşar ve TOHM Müdürü Oğuzhan Özdemir hakkında "kamu görevini kötüye kullanma" suçlamasıyla dava açtı. Spor Camiasından Çifte Standart Tepkisi
Sporcular ve aileleri, Yavaşer’in görev yaptığı her ilde benzer sorunlarla karşılaştıklarını, destek yerine sistematik bir ayrımcılık uygulandığını ifade ediyor. Genç sporcular, tüm zorluklara rağmen başarı elde ederek ay-yıldızlı bayrağı göndere çekse de, başarıları il müdürlüğü veya federasyon tarafından görmezden geliniyor. Birçok sporcu ve ailesi, "Sporda yöneticilik yapan kişiler, kendi çocuklarının ya da yakınlarının olduğu branşları yönetmemeli," diyerek daha adil bir sistem talep ediyor. "Destek Bekliyoruz"
Aykut Eren Dinç ve benzeri sporcuların başarıları, Türkiye’nin spor alanındaki potansiyelini ortaya koyuyor. Ancak, idari engeller ve çifte standartlar bu başarıların sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Sporcular ve aileleri, devlet büyüklerinden destek bekliyor ve TOHM haklarının iadesiyle olimpiyatlara hazırlık sürecinin yeniden başlamasını talep ediyor. Bu olaylar, Türkiye'de spor yönetimindeki sorunların çözülmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Gençlerin hak ettiği desteği alması için gereken adımların bir an önce atılması, başarıların devamı için kritik önem taşıyor. NİHAT ARAS